Ya Edeb! Ya Edeb!

Mücahid Yildiz

Avrupa´nin iclerine kadar Osmanli´dan, dünya tarihinin en önemli caglarindan uzanip gelen ve akli selimin degerini bilen insanlarin kalplerine yer etmis müthis bir söz. Ya Edeb!

Seytani huzurdan kovduran edepsizligi degil miydi, Kabil´i katil yapan edepsizligi degil miydi, Lut kavmini helak eden edepsizlikleri degil miydi?

Habil edebi sayesinde kazananlardan oldu, Peygamberimiz güzel ahlaki tamamladi ve öyle Asr-i Saadet toplumu meydana geldi. Edebli toplumlar yüceldi, gelisti ve uzun ömürlü oldu
. Edebsizler kahroldu, bedbaht oldular.

Günümüzde cok daha önemli oldugunu sandigimiz bazi degerler gözümüzü bürümüsken edebin, adabin, terbiyenin ve güzel ahlakin sanki manasi ve önemi geri plana atilmis gibi. Sanki ana-babalar cocuklarina, büyüklerine hürmetin degerini anlatmiyorlarmis gibi. Sanki kendileri de ana-babalarina torunlarinin yaninda pek saygili degiller gibi. Zira öyle olsalardi cocuklar da görerek ögrenirlerdi.

Elbette edeb sadece kücüklerin büyüklerine saygisindan ve büyüklerin kücüklere sevgisinden ibaret degil. Ama bu belkide hafife aldigimiz sey edebin dogdugu yer. Evet edeb ailede baslar. Anne bebegini emzirdiginde edebe riayet ederse, emen cocuk da edebi görür ve edeblenir. Yeni yürümeye baslayan cocuguna besmeleyle adim attirirsa bir baba, her ise baslarken Allah´i hatirlayacak ve günah sevab bilinci ile islerini yapacak olan cocugundan hürmet görür, itaat görür.

Problemlerin en önemli kaynagi ahlakin temeli olan dürüstlügün ortadan kaybolmasidir. Avrupa´da herkesin iliklerine kadar hissettigi bir bunalim yasanmaktadir. Bu son yillarda ekonomik olarak daha da belirginlesti.

Simdi gelin birlikte biraz gerilere gidelim. Bazilarimiz bu diyar-i küfre geleli belki de 30 yili gecti. Almanya´ya otuz yil önce gelenler o zamanki karsilastiklari insanlari, ahlaki durumlarini anlatsinlar. Sonra yirmi yil önce gelenler anlatsinlar, sonra da on yil önce gelenler anlatsinlar. Ve sonra bu anlatilanlari günümüzle karsilastiralim.

Yirmi sene önce dürüstlügü konusunda hic kafa yormadigimiz, hakkimizi yemez dedigimiz Alman resmi daireleri hakkinda bugün nasil düsünmekteyiz. Cogularini duyar gibiyim; "Nerden firsat bulursa ordan kapiyor kardesim!"

Balik bastan kokar misali resmi dairelerinden baslamis demekki ahlaki cöküntü. Vatandas haklarina riayet devletin temel prensibi iken, simdi nereden kisabilirsek o kadar kar anlayisi gecerli.

Toplum icerisinde de durum farkli degil. Elini veren kolunu kaptirabilir piyasada. Bizler ve onlar olarak degerlendirmeyelim. Hepimizi bir kefede tartalim. Söylediklerim hepimiz icin gecerli.

Ancak dürüstlügü elden birakmayanlara, edebi, güzel ahlaki kendine siar edinenlere, helalin ve haramin sinirlarini hic sasmayanlara, günah ve sevab bilinciyle yasayanlara, Allah rizasi icin yasayanlara selam olsun. Ne mutlu onlara..