ibni
Mes´ud (r.a.)dan:
"Kazanmayi
arzu etmek her müslümana farzdir."
ibni
Mes´ud (r.a.)dan:
"Kazanma
farz olan namazlardan sonra gelir." Elihtiyar
islam
calismayi farz kilmistir. Kazanc saglama insan icin
bir zarurettir. Zira hadiste zikredilen farzlari ifa
edebilme vesilesi, calisip kazanmaktir. O halde kaide
olarak "Bir farzi ifa etmeye sevk eden hersey
farzdir".
Allahü
Teala Kur´ani Kerim´de: "Biz onlari yemeyen
ceset kilmadik." buyurmaktadir. ibadetleri kamil
bir sekilde ifa edebilme cesedin kuvvetli olmasiyla mümkündür.
Hilkat bunu gerektirir. Allah´in (c.c.) gönderdigi
sevgili elcileri (salat ve selam hepsinin üzerine
olsun) hepsi de calismistir. Örnegin Adem (a.s.)
bugdayi ekip biciyor, savuruyor, ögütüyor, sonra
ekmek yapip yiyor. Nuh ve Zekeriyya a.s. marangozluk,
ibrahim a.s. manifaturacilik, Davud a.s. demircilik,
sevgili peygamberimiz s.a.v. efendimiz cobanlik, daha
sonra da ticaret yapmistir. Ebubekir r.a. kumascilik
yapar, Ömer r.a. deri islerdi. Osman r.a. tacirdi,
Ali r.a. hammaldi veya ücret karsiliginda calisirdi.
Yani Allah´in (c.c.) sevgili kullari semadan nimetin
agizlarina düsmesini beklememis, bilakis calisarak
riziklarini temin etmisler...
Zühd
ve takva ismi altinda tembelliklerini gizlemeye
calisanlar islamin ruhunu anlamayan takimlardir.
Baskasinin eline bakmayi adet edinenler, en rahat
maiset teminini dilencilikte arayanlarin tutulacak
herhangi bir yanlari yoktur. Zühd ve kesalet
(tembellik) ayri seylerdir. islam zühd´ü
alabildigine tesvik ederken tembelligi alabildigine
yermistir. cagdas davetcilerden misal vereyim;
Hasan
elBenna: Ögretmen
Hasan
elHudeybi: Savci
Seyyid
Kutub: Profösör
Hasan
Asmavi: Avukat, Savci
Mustafa
Sibai: islam Hukukcusu
Abdülkadir
Udeh: Hakim, Savci
Muhammed
ikbal: Ögretmen, Savci, Avukat
Mustafa
Meshur: Meteoroloji mühendisi
Seyfül
islam elBenna: Avukat
Bu
davetciler dinlerini dünyalari icin arac yapmamislar,
bilakis kazandiklarini dinleri icin tasarruf etmisler.
Dilenmek en son caredir, yoksa haramdir. Bu dilenciyi
itme kakma anlamina gelmez. Nitekim kisi en son careye
basvurmustur diye yardimci olunur. calisma ve
kazanmakla alakali Kur´ani Kerim´de cok ayetler
vardir. Bunlarin bir kacini siralayalim:
insana
ancak yaptiginin karsiligi vardir;
"Sonra
herkese yaptiginin karsiligi eksiksiz verilecektir. Ve
onlara zulmedilmeyecektir". (Bakara 281)
"Allah
her nefsi kazandigi ile cezalandiracaktir (Eger iyi is
yapmissa iyi, kötülük yapmissa ceza ile)". (ibrahim
51)
"Ey
iman edenler kazandiginiz temiz nimetlerden
verin".
(Bakara
267)
Meryem
annemizin kerameti anlatilirken "Hurma agacini
kendine dogru silkele, üzerine taze hurma dökülüversin"
(Meryem 25)
Ayetteki
ince mana sudur: Allah (c.c.) istese onun
silkelenmesine ihtiyac olmadan taze hurmalari döküverir.
Ancak esbaba sarilmayi ögretmek icin silkelemeyi
emrediyor.
Hadisi
kutside bunu aciklar mahiyette: "Kulum elini
tepret, sana rizik vereyim".
isadami,
ticari kurallari, nerede, nasil icab ediyorsa tatbik
etmek zorundadir. Basari orani bu tatbikata ve
beraberinde sebat ve istikrara baglidir. cünkü
kazanma veya kar bir neticedir. Buna giden yollar
sirayla sunlardir:
Yani
yapilacak is önce secilmeli, daha sonra bilir
kisilerle istisare edilmeli ve piyasa arastirmasi
yapilmali.
Bir
ise baslamadan önce sirayla yapilmasi gerekenler
tesbit edilmeli. Takdim ve tehir isin ehemmiyetine göre
planlanmali. Elemanlari kabiliyetlerine göre istihdam
etmeli. Samimiyet kadar, kabiliyet ve becerinin de
zaruriyeti unutulmamalidir.
Yapilan
arastirmalar göstermistir ki, plansiz, projesiz
yapilan isler, kisa sürede bitmesi düsünülürken,
daha uzun sürmüs ve daha neticesiz kalmistir.
Sebat
ve istikrar olmadan isin müsbet bir sekilde
neticelenmesi cok istisnai olmustur. Peygamberimiz (s.a.v.)
söyle buyuruyor:
"Sana
menfaat veren (cikarina olan) ise saril ve Allah´tan
(c.c.) yardim iste. Ve aciz kalma..."
istikrarin
ehemmiyeti herhalde anlasilmistir.
Neticeyi
tesbit Allah´in bilecegi bir istir. Önemli olan is
adaminin ticari kurallari yerine getirmesidir. Allah´in
sünnetinde sebepler zinciri ehemmiyet tasir. Tevekkül
kurallari fütürsüz tatbikattan sonra kulun Allah´a
itimadidir. Yani bu su demektir. Bütün isler
neticede Allah´a döner. Allah (c.c.), arzedilen
icraati, haksizlik yapmadan mukabelede (karsilikta)
bulunur. Yoksa tevekkül günümüzde bir takim cühelanin
anladigi gibi islerin tümünü Allah´a havale etmek
degildir. Allah´a yaklasmanin yolu nasil ibadete
bagliysa, kazanmanin yolu da sebeplere sarilmaya
baglidir.
|