Burada
dikkatleri öldürücü bir tehlikeye cekmek
istiyorum, o da; Mal hirsi ve dünya sevgisidir.
Bu
iki sey isadaminin hayatini zehirzakkum edebilir.
su bir gercek ki, ticaret cok vakit alan, hatta
vakti belli olmayan veya bir sinir konulsa bile o
siniri devamli cignenen bir meslektir. O halde müslüman
is adami muteyakkiz (uyanik) olmali ve bu konuda
titiz davranmalidir.
Uzun
vadeli ebedi olan hedef ve gayesini, kisa ve fani
olan hedef ve gayelere degismemelidir. cok
kazanacagim diye sosyal faaliyetleri, aileyi,
hatta kendisini ihmalinden gelecek olan zarar, cok
kazancla mukayese edilemeyecek derecede büyüktür.
cünkü bunlarin tümü ihmale gelmeyen zorunlu
amellerdir. Baslangicta güllük gülistanlik olan
niyetler daha yolun yarisinda rotasini kaybetmis,
piyasanin debdebesi onu kendi icinde bogmus, güzel
niyetleri igfal etmistir. iste bu Müslüman
isadamina ariz olacak en büyük tehlikedir. Hatta
zehirli, öldürücü ve insafsizdir. Hele isi
fark edememesi, icine düstügü tehlikeyi
anlayamamasi ise, bela ve musibettir. Denge iste
bu noktada cok önemlidir. Dengeyi bir ahenk
icinde saglamali. "Kazanma" hirsiyla
sosyal faaliyetleri terk etmedigi gibi
"faaliyet" yapacagim diye mes´ulü
oldugu isini, is prensip ve kurallarini ihmale
ugratmamali. Hangisi "mukaddem" (önde)
dir? sorusuna ikisinin de zorunlulugunu söylemek
isteriz. Islam´in alem sümullügü, "madde
ve mana"yi potasinda kaynatip, her ikisine de
istikamet vermistir.
Burada
bir tehlikeyi daha anlatmak istiyorum. Bazi
arkadaslarimizin "maddi durumu önce bir düzelteyim,
daha sonra öbür islere bakarim" yanlisligi,
ki beraberinde faaliyeti, aile egitimini terk
etmeye götürmüstür. Bu korkunc bir tehlike
oldugu kadar da yanlistir. Bir sey "tüm"
olarak teklif edilmez, bir ekmegi bir lokma kabul
edip yutmanin zor oldugu gibi. Tedrici (kademe,
kademe) olarak sunmak esastir. Yani "hazm"
edebilmeli gelen teklifleri. Bugdayi ekmek yapip
yemeden; ekme, bicme, kurutma, ögütme, hamur
yapma, pisirme sürecinden gecirme zarureti
vardir. Bunlarin tümü farkli zamanlarda olur.
Bir anda olmaz. Bu misalle sunu anlatmaya
calisiyorum. Gecen yillari parayla satin
alamadiginiz gibi, o yillar icerisinde yapmaniz ve
vermeniz gerekenleri kazandiginizla satin
alamazsiniz. Gecen gecmistir artik. is sadece
vermeniz gerekenleri ihmal etmekle kalsa yine iyi,
bir de o bosluktan kaynaklanan hastaliklari nasil
telafi edeceksiniz, o isin ayri bir yönü.
Ailesini,
coluk cocugunun egitimini "vaktim yok"
basitligi icerisinde gecistirenler, bu
ihmalkarligi yapmis olanlarin basina gelenleri
tecrübe etmeye yeltenen "ahmak"tan
baskasi degildir. cünkü basiretli insan bunlarin
muhasebesini yapan insandir. ister sosyal
faaliyetler, ister aile egitimi, isterse ticari
veya siyasi hayat olsun yerli yerinde ve vaktinde
yapmak cok önemlidir.
ihmale
ugramis vakti hicbir zaman nakitle alamazsiniz.
"Vakit nakittir" sözünün de
yanlisligini bu vesile ile anlatmis olalim. Vakit
her zaman nakit (para) den daha degerlidir. Gecen
vakti kim nakitle almis ki, nakit vakitle müsavi
olsun. imam safii "al vaktü kassayf fa inlam
taktahu kataaka" Vakit kilic gibidir, eger
sen onu kesmezsen, o seni keser. Bunun yorumunu
size birakiyorum, iyi düsünün!...
Netice
olarak dengeyi iyi kurmali, ne ticari disiplinden
ne de diger zaruri olan amellerden vazgecmeli.
Yahya b. Muaz (r.a.)´in sözü ibretamiz:
"Para akrep gibidir. Eger onu elinde usulüne
göre tutamayacaksan sakin tutma, aksi halde seni
isirir ve zehiri ile öldürür." Yine diger
bir sözünde: "Malin hepsi ölenin elinden
alinir, fakat kiyamet günü malin hepsinin hesabi
kazanan bu kisiden sorulur." (imami Gazali, Zübdedül
Evliya).
Mal
hirsi ve dünya sevgisinin kalbe yerlestiginin
isareti nasil ortaya cikar? Bunun cevabi aslinda
pek zor degil. Önce namazlar dar vakitlerde oldu
bittiye getirilir. Sonra adeta cem edilir ve daha
sonra tabiri caizse kabak namazin basinda patlar.
Bu gerceklesince bosluk mal hirsi ve dünya
sevgisi ile dolar. Kisacasi ibadetin ihmali mal
hirsini ve dünya sevgisini dogurur.
Müslüman
isadaminin kulagina küpe, kalbine naks etmesi
gereken tavsiyem sudur: Namaz ölcüdür. Namaz
Allah´a imandan (Tevhidden) sonra gelen en büyük
ibadettir. Gecmis ümmetlerin helaki o namazi
terketmelerinden dolayi olmustur. Sana Allah´in (c.c.),
Musa (a.s.) Turu Sina´da kendisini tanitimini
ibret olarak vereyim: "Ben, ben kendisinden
baska ilah olmayan Allah´im. Sadece bana ibadet
et ve beni hatirlaman icin namaz kil." (Taha
14)
ismail
(a.s.)´i anlatirken: "(O) Ehline namaz
kilmayi ve zekat vermeyi emrederdi..."
(Meryem 55)
Namazi
terkedip helak olanlar hakkinda:
"Onlardan
sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazi
zayi (terk)ettiler, sehvetlerine uydular. Bunlar
da azginliklarinin cezasina ugrayacaklardir."
(Meryem 59)

|