Mucahid Yıldız


Cami vergisi20.01.2019

Güncel kelimesi ortaya çıkmadan önce yerine nasıl bir ifade kullanılıyordu diye biraz araştırdım. Tabiki internette. Kalkıp sözlük açacak, kütüphaneye gidecek babayiğit nerde? Yerine kullanılan başka bir kelime ne Türkçe'de ne de Osmanlıca'da bulabildim.


Türk dil kurumunun sözlüğünde ise güncel sıfat olarak tarif ediliyor ve günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel sözleriyle anlam veriliyor. Türkiye'de 80'de yapılan askeri darbe öncesi üniversite kesiminde sağcılar, solcular ve Müslümanlar taraf olarak yerlerini belirlerken, gününü gün edip hayatını yaşamaktan başka derdi olmayan, etliye sütlüye karışmayan takıma da eyyamcılar denirdi. Bu Arapça bir kelime olan Al-Yavm kelimesinden kaynaklanan günlükçü olarak belki tercüme edebileceğimiz bir anlam taşıyor. Eh bunlar da işte kendilerini güncel akıntıya kaptırmışlardı o halde.


Bu güncel tabirinin bir de Arapçası neymiş ona bakalım. Google'da 'fiili' tabiri karşılık olarak gösterildi. Pek buna güvenmedim ve kalkıp kamusa, yani sözlüğe bakma zahmetinde bulundum. Üşenmedim iki sözlüğe baktım, biri Türkçe biri Almanca. İkisinde de güncel kelimesini bulamadım. Elektronik kolaylık bize kitaba bakmayı unutturdu mu ne?


İş kelimesinin karşılığı olarak fiil bulunmakta. Herhalde google güncel kelimesinin güncel kullanışı olarak 'fiili' kelimesini doğru bir şekilde telaffuz etti.


Öyle veya böyle artık güncel kelimesi dilimize yerleştiğinden dil kurumunun ifade ettiği gibi günlük işler, olaylar olarak herkesin anladığı bir söz bu artık. Fakat güncellik en küçük yerleşim biriminden başlarsak mahalle, köy, kasaba, şehir ve ülke olarak her bölgeye göre ayrı bir nitelik kazanıyor. Örneğin Türkiye'nin günceli bugün böyle iken, Almanya'nınki başka olabiliyor. Ortak olarak tüm dünyaya duyurulmak istenenlerse, elbette en güçlüler tarafından belirleniyor.


Biz bu yazımızda güncelliğin ne olduğu üzerinde durmaktan ziyade, yaşadığımız bölgenin güncelleri ağırlıklı olmak üzere, iletişim ağlarının çok güçlü hale gelmesini gözönüne alarak, diğer güncellere de değinmek istiyoruz. Bizden maksadım bendir. Bunu söylemekten imtina ettiğim için biz dedim amma, bu da yanlış anlaşılır diye bendeniz lafını kullanmak istiyorum. Bu da 'bende' yani kulunuz anlamındadır. Bu da mı yanlış anlaşılır? Anlaşılmasın efendim, bu kulluk Allah'a kulluk değildir. Yaradılışımızın gayesi tüm insanlara ve insanlığa hizmet etmektir. Rızai bariyle ulaşmanın yolu birbirimize hizmet etmektir. İşte o anlamda bendenizim.


Bendeniz Almanya'da yaşadığımdan tabi öncelikle Almanya'nın günceli üzerinde durmak istiyorum. Almanya'da geride bıraktığımız günlerde Müslümanları doğrudan ilgilendiren bir konu gündeme getirildi. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde çıkarılacak bir kanunla bundan böyle Müslümanlardan 'İslam vergisi' almayı planladıkları bildirildi.


Bu verginin Hristiyanlardan alınan ve adına 'Kirchensteuer' yani Kilise vergisi adı verilen bir tür vergiye benzer olacağı ve adının da 'Moscheesteuer' yani Cami vergisi olacağı söylendi. Diğer din mensublarının hiçbirinden böyle bir vergi alınmıyor. Sözkonusu bile edilmiyor. Mesela Yahudiler için böyle bir vergi sözkonusu değil. Sayıları da hiç artmıyor. Ben bu ülkeye geleli 30 seneyi geçti. Yahudi cemaatına mensub olanların güncel sayısı yine yüzbin olarak tekrarlanıyor.


Şimdi madem bu Kilise vergisine benzer bir uygulama olacaksa o zaman bu vergi kimlerden alınıyor ona bir bakalım. Ortalama yaşı 35 olan evli ve çocuk sahibi bir kişi, bendenizin yaşadığı eyalette, brüt 3 bin Avro maaşından ayda yaklaşık 15 Avro Kilise vergisi ödüyor. Ancak bu kişi herhangi bir Kiliseye üye ise bu vergiyi ödemek zorunda. Birçokları sırf bu yüzden Kilise üyeliklerine son vererek aylık 15 Avroyu ödemiyorlar. Bu şekilde 2017'de toplam 367 bin 504 kişi evangelist ve katholik Kiliselerini terketmişler. (https://www.kirchenaustritt.de/statistik)


Şayet Almanya'da Müslümanlar için böyle bir uygulama sözkonusu olursa, birçok Cami üyesi de bu üyeliklerinden vazgeçebilirler. Camilere olan yardımlarını daha çok gönüllü olarak sürdürebilirler. Kiliseler de cemaatden gönüllü yardım yapmaları için bizdekilere benzer bazı yöntemler kullanıyorlar. Gönüllülük usulü zaten birçokları tarafından tavsiye edilen bir yol.

 

e-mail
Yazarın diğer yazılarına Yazarlar bölümünde ulaşabilirsiniz.