Egitim
ve ögretimle ilgili kisa tariflerimizden sonra,
bu önemli isi omuzlarina alan, bu görevi yapmaya
calisan kurum ve kuruluslara, bireylere ve onlarin
sorumluluklarina gecelim.
Dogru
bilgilere ulasmak insanin tek basina
basarabilecegi bir is degildir. insana mutlaka
yardimcilar ve ögreticiler lazimdir. Yalniz ilim
ögrenmek ve yalniz ögretimle yetinmek kafi
degildir. irade ve arzulara yön verecek egitimle
ihtiraslari yenmeyi de ögrenmek sarttir.
Dolayisiyla egitimin ögretimle tamamlanmasi
esastir.
Simdi
bu iste görev ve sorumlulugu olan kurum, kurulus
ve bireyler kimlerdir onlari taniyalim:
1-Devlet,
sistem, hakim gücler... v.b.
2-Okul,
Yurt, Kur´an Kurslari, Ögretmenler... v.b.
3-Aile,
AnaBaba, ailenin diger fertleri, dede, nene, abla,
abi v.d.
1-Devlet,
Sistem, hakim gücler...:
Burada
su an iki devletli konumundayiz. Yani bizler
Avrupa´da yasayan müslümanlar olarak iki
devletin egemenligi altinda yasamaktayiz;
a-Almanya´da
yasayanlar icin Alman devleti, Avrupa´nin baska
bir yerinde yasayanlar icin de icinde yasadiklari
ülkenin devleti.
b-Esas
memleketimiz olan Türkiye´de mevcut olan Türkiye
Cumhuriyeti.
a-Alman
devletinden kendimiz icin bir seyler beklemek
safliktan öte aptallik olur. cünkü Almanin
niyeti bizi asimile etmek. Entegreye bile razi
degiller. cünkü Türklerin Almanya´ya gelisinin
30. yili dolayisiyla yapilan toplantilarin
neticeleri bunu göstermektedir. Bu neticeleri
incelerseniz hakkimizdaki niyetlerini nasil acikca
ortaya koyduklarini görürsünüz. Uzmanlarinin
yaptiklari arastirmalar sonucu söyle bir neticeye
variyorlar: Buradaki insanlari 30 yildir asimile
edemedik. Fakat Türkiye´deki insanlar daha fazla
batiya asimile oluyorlar. Bu tesbitten sonra
nedenini arastirmislar ve su sonuca ulasmislar: Türkiye´de
yillardir yapilan TV yayinlari toplumu bu
degisiklige götürdü. Batidan aktarma programlar
bu toplumu etkileyerek daha cabuk degismesini
sagladi. Öyleyse biz de Türkce programlarinin
(Almanya´da) Avrupa´da yayinlanmasini tesvik
edelim. Hatta programlarin hazirlanmasini da biz
üstlenelim. Farkinda iseniz, Türkce TV kanallari
son yillarda birden bire Avrupa´da da rahat bir
sekilde izlenmeye basladi. Bu artisa izin
verilmesi bizleri cok sevdiklerinden degil,
bizleri cok düsünmelerinden falan da degil.
Bizleri dinden, imandan edip tam bir batili gibi
yasamaya alistirmak icin. Zaten bunlardan daha iyi
seyler beklemek yanlistir. Gercekci degildir.
b-Memleketimizde
mevcut olan devlete düsen görevler nelerdir?
Bu
mesele cok önemli bir meseledir. Bizim ülkemizde
ise cok önemli meselelerle ugrasilmaz. Bu
meselenin siyasi, ekonomik ve politik zaviyeleri
vardir. Bunlar bilinip, ona göre aktif ve etkili
bir yol izlenmesi gerekir. Ama bizim dünya siyasi
platformundaki yerimiz belli. Politikamiz yok.
Ekonomik olarak gücümüz ortada. Bu hedefsiz
politikalarla, kaypak siyasi yaklasimlarla, parasi
pul olmus bir ekonomi ile, buradaki insanimizin
Egitim ve Ögretim problemlerine merhem olmak mümkün
degildir.
2-ikinci
sorumlu olan okul, yurt ve Kur´an kurslari v.b.
ise birincinin emrinde ve sisteme entegre olmus
bir vaziyettedir. ikinciden, birinciden daha
fazlasini beklemek de bizim icin kendini kandirmak
veya gercekler karsisinda kafamizi kuma gömmek
olur. iyi olanlari olsa bile o kadar ki, yekuna
fazla etki edemedikleri icin istisna olarak
kaliyorlar veya bu gün kalmaya mahkum
durumdalar...
(devam
edecek)

|