Velayet
yollari icinde en güzeli, en müstakimi, en
parlagi, en zengini, Sünneti Seniyyeye ittibadir.
Yani amellerinde ve hareketlerinde Sünneti
Seniyyeyi düsünüp ona tßbi olmak ve taklid
etmek ve muamelat ve efa´linde akami ser´iyyeyi
düsünüp rehber kabul etmektir.
Iste
bu ittiba´ vasitasiyla, adi ahvali ve örfi
muameleleri ve fitri hareketleri ibadet sekline
getirmekle beraber; herbir ameli, sünneti ve ser´i
(dini kaideler) ittiba noktasinda düsündürmekle,
bir tahatturu hükmü ser´i veriyor, yani ser´i
hükümleri mütemadiyen hatirlattiriyor. O
tahattur ise, sahibi seriati düsündürüyor. O düsünmek
ise, Cenabi Hakki hatira getiriyor. O hatira, bir
nevi huzur veriyor. O halde ömür dakikalari
devamli huzur icinde ibadet hükmüne
getirilebilir. Iste bu caddei kübra, velayeti kübra
olan peygamber varisleri olan sahabe ve selefi
salihinin caddesidir.
Dolayisiyla
Rasulü Ekrem aleyhisselatuvesselam ferman etmis
ki: "Fesadi ümmetim zamaninda kim benim sünnetime
temessuk etse (yani sarilirsa) yüz sehidin ecrini,
sevabini kazanabilir."(1)
Evet
sünneti seniyyeye ittiba´ mutlaka gayet
kiymetdardir. "Hususan bid´alarin istilasi
zamaninda sünneti seniyyeye ittiba etmek daha
ziyade kiymetdardir. Hususan fesadi ümmet
zamaninda sünneti seniyyenin kücük bir adabina
müracaat etmek, ehemmiyetli bir takvayi ve
kuvvetli bir imani ihsas ediyor."(2)
Evet
dogrudan dogruya Habibullah´in sünnetine tßbi
olmak, Hatemül Enbiya olan Rasulü Ekrem hatira
getiriyor. O ihtardan o hatira, bir huzuru ilahi
hatirasina inkilab eder. Hatta en kücük bir
muamelede, hatta yemek, icmek ve yatmak adabinda sünneti
seniyyeye uydugu dakikada, o adi muamele ve o
fitri amel, sevapli bir ibadet ve ser´i bir
hareket oluyor.
Cünkü,
o adi hareketiyle Rasulü Ekreme ittibaini düsünüyor
ve seriatin bir edebi oldugunu tasavvur eder. Ve
Seriat sahibi O oldugu hatirina gelir. Ve böylece
Cenabi Hakka kalbi müteveccih olur. Bir nevi
huzur ve ibadet kazanir.
Imam
Rabbani Ahmedi Faruki (r.a.) der ki: "Ben
seyri ruhanide kati meratib ederken, tabakati
evliya icinde en parlak, en hasmetli, en letafetli,
en emniyetli, sünneti seniyyeye ittibai, esasi
tarikat ittihaz edenleri (tarikatin esasi olarak
kabul edenleri) gördüm. Hatta o tabakanin ßmi
evliyalari, sair tabakatin has velilerinden daha
muhtesem görünüyordu."(3)
Evet
müceddidi elfi sani Imami Rabbani hak söylüyor.
sünneti seniyyeyi esas tutan, Habibullahin gölgesi
altinda makami mahbubiyete mazhardir.
"De
ki: Eger Allah´i seviyorsaniz bana uyun ki Allah
da sizi sevsin ve günahlarinizi bagislasin."(4)
ayeti azimesi, ittibai sünnetin ne kadar mühim
ve lazim oldugunu pek kati surette ilan ediyor.
Evet su ayeti kerime kiyasati mantikiyye icinde,
kiyasi istisnai kisminin en kuvvetli ve kat´i bir
kiyasidir. Söyleki: Nasil mantikca kiyasi
istisnai misali olarak deniliyor: "Eger günes
ciksa gündüz olacak."
Müsbet
netice icin denilir: "Günes cikti, öyle ise
netice veriyor ki: simdi gündüzdür."
Menfi
netice icin deniliyor: "Gündüz yok, öyle
ise netice veriyor ki: günes cikmamis."
Mantikca
bu müsbet ve menfi netice kat´idir. Aynen öyle
de: "Eger Allah´a muhabbetiniz varsa,
Habibullah´a ittiba edilecek. Ittiba edilmezse,
netice veriyor ki: Allah´a muhabbetiniz yoktur."
Elhasil:
Muhabbetullah, sünneti seniyyenin ittibaini
istilzam edip netice veriyor. Ne mutlu o kimseye
ki sünneti seniyyeye ittibaindan hissesi ziyade
olsun. Yaziklar olsun o kimseye ki, sünneti
seniyyeyi takdir etmeyip, bid´alara giriyor.
Dolayisiyla
Rasulü Ekrem ferman etmis: "Her bidá
delalettir; ve her delaletin neticesi atestir."
Yani "Dininizi kamil kildik"(5) sirriyla
Seriatin hükümleri ve sünneti seniyyenin düsturlari,
tamam ve kemalini bulduktan sonra, yeni icatlarla
o düsturlari begenmemek veyahut hasa nakis görmek
hissini veren bidalari icat etmek delalettir,
atestir. Evet "Mariz bir asrin, hasta bir
unsurun, alil bir uzvun recetesi, ittibai Kur´an
ve Sünnettir."(6)
(1) Feyzül
Kadir, hadis no: 9171
(2) Lemaat,
Saidi Nursi
(3) Lemaat,
Imami Rabbani Ahmed Faruki
(4) Ali
Imran Suresi, ayet 31
(5) Kudsi
kaynaklar, hadis, Enver Nesriyat
(6) Mektubat no 1,
Bediuzzaman
|